Özsüt Ailesi'nin temelleri Dervişoğlu Mustafa Bey tarafından atılmıştır.1946-1950 yılları arasında Sütçüler Belediye Başkanlığı da yapan Mustafa Özsüt'ün ilk eşi Alime Hanım'dan 4,ikinci eşi Fatma sHanım'dan 6 olmak üzere toplam 10 çocuğu olmuştur.Çocukları sırasıyla Hüseyin, Hakkı, Hayri, Süleyman, Alime, Muharrem,Zehra,Ayşe,Zeynep ve Ümmühan'dır.Bugün ailenin bireyleri Sütçüler 'in yanısıra ağırlıklı olarak İstanbul ve Ankara'da yaşamaktadır.
Sütçüler
COĞRAFİK YAPI
Sütçüler ilçesi, Isparta ilinin güneyinde yer almaktadır. Batısında ve kuzeyinde Eğirdir ilçesi; kuzeydoğusunda Şarkikaraağaç ilçesi; doğusunda Konya'ya bağlı Beyşehir ve Seydişehir ilçeleri;; güneyinde Antalya'nın Serik ve Manavgat ilçeleri ve güneybatısında Burdur'a bağlı Bucak ilçesi ile komşudur. Bu özelliği ile belki de Türkiye'de 8 ayrı ilçe ile sınırı olan tek ilçe konumundadır.
İDARİ YAPI VE NÜFUS
Sütçüler 1938 yılında ilçe olmuştur. İlçenin 3 kasabası (Ayvalıpınar, Kesme ve Kasımlar) ve 27 köyü bulunmaktadır. 2000 yılı kesin sayım sonuçlarına göre ilçe nüfusu 19.839 'dur. İlçe merkezinin nüfusu ise 3.636 'dır. İlçe merkezinde 7 mahalle bulunmaktadır. Bunlar Cami, Başgoz, Belen, Birlik, Erenler, Yeşildere ve Yukarı mahalledir..
İLÇE TARİHİ
Sütçüler ilçesinin kuruluşunun M.Ö. 200 yılına kadar uzandığı bilinmektedir. İlçe merkezine 10 km. uzaklıkta yer alan Adada Antik kenti Helenistik Dönem'de en parlak yıllarını yaşamış ve bugün bile ayakta kalabilen tapınaklar, meclis binaları ve amfitiyatrolar yapılmıştır.
Sütçüler'in en eski adı Pavlu olarak bilinmektedir. Yöre, 1224 yılında Alaettin Keykubat zamanında Türklerin eline geçmiştir. 1300 yıllarında Eğirdir'de Hamitoğulları Beyliği kuruluncaya kadar, Selçukluların elinde kalmıştır. Bu 70-80 yıllık Selçuklu döneminden günümüze kalan en önemli eser Sütçüler ilçe merkezindeki Seferağa Camii'dir. Hamitoğulları Beyliği'nin Osmanlı egemenliğine girmesi ile Sütçüler de Osmanlı egemenliğine girmiştir ve Osmanlı döneminde Kara Bavlu olarak da anılmıştır.
Sütçüler, 1478-1501 tahrir kayıtlarında Nahiye (Zeamet); 1522 ve 1568 kayıtlarında ise Kaza (İlçe) olarak geçmektedir. Bavlu olan ismi Cumhuriyet Dönemi'nde dağ-dağlık anlamına gelen Cebel olarak anılmıştır. Yöre halkının genelde büyük şehirlerde sütçülük yaparak geçimlerini sağlamaları nedeni ile 1938 yılında adı Sütçüler olarak değiştirilmiş ve Eğirdir'e bağlı bir nahiye iken ilçe statüsü verilmiştir.
İLÇENİN EKONOMİSİ
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. İlçedeki tarım arazilerinin toplam alanı 8.117 Hektar'dır. Bunun 1.339 Hektarı sulanabilir; 6.778 Hektarı ise kuru tarım arazilerinden oluşmaktadır. Yetiştirilen ürünler arasında buğday ilk sırayı almakta; onu arpa, fiğ, nohut, kuru fasulye ve mısır izlemektedir.
İlçenin ikinci önemli geçim kaynağı hayvancılıktır. Hayvancılıkta ilk sırayı küçükbaş hayvan yetiştiriciliği alır. Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, kültür balıkçılığı ve arıcılık diğer önemli hayvansal üretim kollarıdır. 2000 yılı verilerine göre, ilçe genelinde 51.570 küçükbaş hayvan, 6.550 büyükbaş hayvan ve 5.950 arı kovanı mevcuttur. Ayrıca 1 adet 24 ton/yıl, 1 adet 20 ton/yıl, 3 adet 12 ton/yıl; 1 adet 10 ton/yıl, 1 adet 6 ton/yıl, 1 adet 5 ton/yıl ve 1 adet de 4 ton/yıl olmak üzere toplam 105 ton/yıl kapasiteli 9 adet alabalık üretim tesisi bulunmaktadır.
KÜLTÜR VARLIKLARI
İlçenin tarihini simgeleyen kültürel varlıkların başında Adada (Karabavlu) harabeleri gelmektedir. İlçe merkezine 10 km., Sağrak Köyü'ne 2 km. uzaklıktadır. Antik kent ilk kez 1888 yılında G. Hircfeld ve aynı zamanlarda W. Ramsay tarafından keşfedilmiştir. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, şehrin adı ilk kez M.Ö. 2.yy'da Termessos'la yapılan bir anlaşmada geçmiştir. Helenistik Dönem'de en parlak yıllarını yaşamıştır. Büyük İskender'in güneybatı Anadolu'yu istilasından sonra sırasıyla Seleukos'lar, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu'nun egemenliğine girmiştir.
W. Ramsay 1890 yılında yayınladığı "The Historical Geography of Asia Minor" adlı kitabında Adada antik kenti, para basılan bir merkez ve dini açıdan bir psikoposluk olduğu belirtilmektedir. İngiliz bilim adamı H.A. Seaby de "Grek Coins and Their Values" isimli kitabında Adada'da sikke basıldığını doğrulamaktadır. Bu antik kentte bastırılan sikkelerin bir yüzünde Boğa Başı (Bukranion), diğer yüzünde geometrik merkezli Üç Bacak (Triskeles) kabartmaları bulunmaktadır. Triskeles kabartması güç simgesidir. Bu kabartmanın işlendiği bir taş halen Adada kalıntıları arasında bulunmaktadır.
Kent sadece Pisidia bölgesinin değil, Anadolu'nun ayakta kalabilmiş en sağlam antik kentlerinden birisidir. Aktepe yamaçlarında Helenistik dönemde kent merkezini oluşturan Akropol; Akropol'ün batısında 1000 kişilik Açıkhava Toplantı Yeri (M.S. 1.yy), Roma dönemine ait Forum (M.S. 180-210), cadde ve stolar ile Bizans Bazilikası, Anıtsal Çeşme, Çarşı Binası veya Yönetici Sarayı (Helenistik dönem taş işçilikli), İmparator Traianus Tapınağı (M.S. 114), Anıt Mezar (M.S. 200-210), 3000 kişilik Amfitiyatro, Zeus-Megistos-Serapis Tapınağı (M.S. 180-210), İmparatorlar Tapınağı (M.S. 110-114), İmparatorlar ve Afrodit Tapınağı (M.S. 200-210), Nekropol ve taş döşemeli antik yol (Kral Yolu) bulunmaktadır.
TARİHİ VE TURİSTİK YERLER
1. Adada Antik Kenti (Sağrak köyü, Zengi mevkii)
2. Pednelissos (Kesme kasabası, Kocaköy mevkii)
3. Seferağa Camii (Sütçüler ilçe merkezi)
4. Mağara (Aşağı Yaylabel köyü civarı)
5. Kurşunlu Harabeleri (Kasımlar kasabası, Karadutlar mevkii)
6. Asara Kalesi Kalıntıları (Hacıaliler köyü, Çağıllıpınar mevkii)
7. Sığırlık Kalesi (Yeşilyurt Köyü)
8. Taşkapı Harabeleri ve Mağarası (Sütçüler ilçe merkezi, Taşkapı mevkii)
9. Kitabe (Belen mahallesi)
10. Mağara ve Sarnıçlar (Beydilli köyü)
11. Su Yolu Kalıntıları (Gürleyik-Tota-Zengi arası)
12. Melikler Kalesi (Melikler köyü, Bahçe mevkii)
13. Mağara (Karadağ)
14. İnsuyu Yeraltı Suyu (Bekirağalar Köyü)
15. Mağara (Selimler Sarıtaş Köyü)
16. Şeyh Muslihittin Türbesi (Şeyhler Köyü)
17. Yazılı Kanyon Tabiat Parkı (Çandır Köyü)
18. Karacaören Baraj Gölü (Çandır Köyü)
19. İçmeler (Kasımlar yolu, Tota mevkii)
20. Köprülü Kanyon Milli Parkı (Kasımlar kasabası-Manavgat (Antalya) arası)
DUT PEKMEZİ FESTİVALİ
Her yıl Temmuz ayı içerisinde yapılmaktadır. Festivalde folklor gösterileri yapılmakta, tiyatro, konser ve spor karşılaşmaları organize edilmektedir. Festivale adını veren geleneksel Dut Pekmezi Yarışması da yapılmaktadır. Ayrıca, Sütçüler'in tarihi, arkeolojik, etnografik, kültürel ve turistik zenginliklerini tanıtmak amacıyla seminer, panel ve konferanslar düzenlenmektedir.
Kaynak: http://www.sutculervakfi.com
H.Ş. Özsüt'ün Eserleri
Resim Sergisi